Bakmak ve Görmek



Bakmak ve görmek arasında bir fark var mıdır ? Yoksa ikiside aynı şey mi? Aslında aynı kavramlar gibi duruyor ama bakmak ve görmek farklıdır. Şöyle ki bakmak sadece gözle olur. Yalnızca seyredersiniz. Peki görmek nasıl olur? Görmekte kalp işe girer. Gördüğünüz zaman kalbinizle hissedersiniz. Ruhunuzla anlam savaşına girersiniz. Yani görmek, bakmaktan daha zahmetli bir iştir. Bakmakta sadece bir görüntü vardır. O görüntünün arkasında ne gizlidir diye merak ettiğimizde görmeye başlarsınız. Bir örnek vermek gerekirse; Çok gülen birini düşünün. Ne güzel ya sürekli mutlu, neşeli diyebilirsiniz. Ama burda sadece baktınız. Gözleriniz konuştu. Peki o insanı, kalbinizle gördünüz mü? Belki acıdan gülüyordur. Sorununu gülerek gizlemeye çalışıyordur. Ya da tüm benliğinizle o insanı anlamaya çalıştınız mı? İşte burda derinliği görmek lazım. Dıştan bakabilmek kolay, önemli olan içten görebilmek oluyor. Ayrıca gördüğünüz zaman çok yönlü düşünmeye başlarsınız. Ama baktığınızda tek bir bakış açısına saplanıp kalırsınız. Şöyle bir şey de var. Görebilmek için önce bakmak gerekiyor. Sadece bakmakla yetinmeyip, anlayarak ve hissederek de görmeyi başarabilirsiniz. Peki siz baktıklarınızı görebiliyor musunuz? Son sözümüde Şems-i Tebrîznin güzel bir sözüyle bitirmek istiyorum. Diyor ki:Senin baktığına herkes bakar; ama senin onda görebildiğini herkes göremez.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hayatın Rengi